Metruk Mabed İlahi Sözü
Yüreğimi kemiren visalin siluetiyle,
Issız kaldım leyli zemheride.
Yüreğimi kemiren visalin siluetiyle,
Issız kaldım leyli zemheride.
Kurşuni bir ses çınlıyor kulaklarımda.,
Bilmem sevdamın kaçıncı cinnetindeyim,
Bir üveyik hüznüyle alnımın çiziklerinden.
Damıtıyorum aşk-ı,
Musa’nın dili gibi çözülüyor dilim,
Bana ait bir alfabeden seçiyorum,
Sözcükleri.
Hiç bir kelam denk düşmüyor,
Suretindeki manaya,
Çatlak sözlerim kurak mevsimler yaşatıyor,
Ne yağmur düşüyor gözlerime,
Ne gözlerimden yağmur düşüyor,
Kuru bir veda busesinde boğuluyorum.
Ruhumu kırbaçlayan rüzgârların,
Uğultusudur, beynimi dolanan,
Bir aşk’ın yarım kalan tarafıyla,
Noksanım şimdi,
Yüreğimi kemiren visalin siluetiyle,
Issız kaldım leyli zemheride.
Aşkın miladında;
Hakkına kaç hicran düşer?
Kaç veda sığdırır bu şehir yollarına?
Kaç süveydayı arındırır koynunda?
Gözyaşı mürekkebinin izdüşümleri,
Hangi sevdayı anlatır,
Çöl rengi sayfalara?
Gittin ya!
Metruk kaldı mabedim,
Ezan okunmaz, namaz kılınmaz oldu,
En sadık Abidin bile nazar etmediği.
Sapada kaldım,
Gidişin; Suya bırakılan bir gölge gibiydi,
Bakışlarım asılı kaldı gölgesinde,
Dahası yoktu,
Gayrısı hardı, gayrısı nar.
Bir gidiş, bir kenti bu kadar mı karartır?
Bu kadar mı aratır yokluğunu, bir gülüşün!
Hangi betim yeter tarife, yokluğunu?
Ve,
Hangi uyaktır dil ucunda, küfre dönmemiş,
Söndü ışıkları varoşların,
Gri bir isyandır,
Kördüğümdür artık susmalar.
Vakit, leyl,
Tebessümü efkarıma doğradım,
Susuşumu ekledim sonra,
Dilsizim,
Şehrin şerefesinden, ayrılık salası,
Yükseliyor.
Aşka tekbir getiren dudaklar,
Kıyama duruyor, acının en harlı anında,
Zamanın revaklarında asılı kalmış visaller,
Umudu tanıyan çıkmaz mı bu puslu.
Vadide?
Dağların mil çekilmiş gözlerine.
Rüzgârın başı dumanlı,
Yer gök tek söze ant içmiş;
Bu kıyamın sonu sücuda varmayacak,
Maktulü vuslat olan aşkların selamı verildi.
Sürurlar; maveradan gelecek bir damlacık,
Muştuya saklanmışken,
Ve, yeniden diriliş sûrunu,
Sevda açlığında bitap düşmüş.
Yüreklerimizle beklerken,
Bir havarinin sesindeki büyüyle,
İrkiliyor bedenler.,
Bir ziyanın setrine ve bir aşkın visaline,
FATİHA.